
Duyun-u Umumiye
ve Reji İdaresi
Duyun-u Umumiye ve Reji
İdaresi Osmanlı’nın kaderini belirleyen iki kurumdur. İlk dış borçlanmalarla
kurulan bu kurumlar cumhuriyetin ilk yıllarıyla kapatılmıştır.
Osmanlı’da
Tütünün Önemi
Osmanlı
İmparatorluğu’nun nüfusunun büyük bir çoğunluğunu çiftçiler oluşturmaktaydı.
Geçimini tarım üzerinden sağlayan Osmanlı halkı için tütün tarımının büyük bir
önemi bulunmaktaydı. Avrupa’da sanayileşme akımının ortaya çıkması ile bütün
dünyada değişim yaşanmıştır. Sanayileşme akımına ayak uyduramayan Osmanlı İmparatorluğu’nun
ekonomisi gün geçtikçe kötüye gitmekteydi. Osmanlı İmparatorluğu’nun savaşları
finanse edememeye başlamasıyla ilk dış borçlanmalar gerçekleşmiştir. Kırım
Savaşı’nı finanse edemeyen Osmanlı zincirleme borç batağına girmiştir. 1854
Yılında ilk dış borçlanmasını yaşayan Osmanlı İmparatorluğu zamanla borç veren
ülkelerin kontrolü altına girmek zorunda kalmıştır. Osmanlı’nın borçlarını
borçlu ülkelere dağıtılması ve iç borçların denetlenmesi amacıyla 1881 yılında
Duyun-u Umumiye, daha sonraları dış ülkelerin baskıları ile Reji İdaresi
kurulmuştur. Yabancı sermayeli bir kurum olan Reji idaresi 1883 yılında
kurulmuştur. Dış borçların ödenememesiyle tütün üzerindeki her türlü faaliyet
Reji İdaresi bir diğer deyişle Tütün Rejisi’ne geçmiştir.
Duyun-u Umumiye
ve Reji İdaresi’nin Faaliyetleri
Tütünün Osmanlı
İmparatorluğu’na girdiği 1600’lü yıllardan itibaren tütün ve tütün tarımı
önemli bir gelir kaynağı olmuştur. Tütün haklarının Reji İdaresi’ne geçmesi ile
en önemli gelir kalemlerinden birini kaybeden Osmanlı İmparatorluğu, Reji
İdaresi’nin faaliyetleri ile gün geçtikçe kötü bir duruma sürüklenmiştir. Reji
İdaresi, büyük bir çoğunluğunun çiftçi kesimin oluşturduğu Osmanlı halkı
üzerinde de uyguladığı baskıcı politikalar ile halkı isyana sürüklemiştir. Osmanlı,
yüksek vergilere ve tütün üretimi üzerindeki faaliyetlere borçları yüzünden göz
yummak zorunda kalmıştır. Reji İdaresi’ni protestolarından en bilineni Cibali
Tütün Fabrikası’nda kayda geçmiştir. Cibali Tütün Fabrikası protestoları kayda
7 adet olarak geçmiştir.
Reji İdaresi tütün üretimi ve diğer konular
üzerinde söz sahibiydi. Osmanlı topraklarında tütün üretimi çiftçinin Reji
İdaresi’nden aldığı izin ile gerçekleşebilmekteydi. Bu durum Osmanlı çiftçisi
için zor bir durum oluşturmaktaydı. Çünkü çiftçiler tütün üretimi yapabilmek
için Ruhsatname adı verilen izin belgesi almak zorundaydılar bu durum birçok
çiftçi için zorlayıcı bir süreç oluşturmaktaydı. Ruhsatname alabilmek için
yüksek vergi masraflarını karşılamak zorunda kalıyorlardı. Reji İdaresi’nin
tütün üretimini kısıtlama, kotalandırma isteğinden dolayı çoğu çiftçi
ruhsatname alamıyordu. Ruhsatname alabilen ve tütün üretimi yapan çiftçiler,
ürettikleri tütünleri Reji İdaresi ambarlarında depolamak zorunda kalıyorlardı.
Bu depolamadan dolayı çiftçilerden ayrıca vergi alınmaktaydı. Yine tütün satış
işlemi bu ambarlar üzerinden gerçekleştirilmekteydi.
Tütün üretiminden,
fiyatlandırılmasına ve satışına kadar her aşamada bütün kontrolü elinde
bulunduran Reji İdaresi, zaman zaman halkla çatışmaya girmiş, yüksek vergiler
ile çiftçinin emeğini sömürmüştür. Devletin önemli gelir kaynaklarından birini
elinde tutan Reji İdaresi, Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküş sinyallerinden
biridir. Kurtuluş Savaşı’ndan sonra Reji Şirketi’nin imtiyazlarının kaldırılması
için çalışmalar başlatılmış, 1929 yılında 4 milyon Türk Lirası’na Reji İdaresi
satın alınmıştır. Reji İdaresi’nin yerine Tütün İntihasarı kanunu çıkarılmış,
tütün hakları devlet idaresine geçmiştir.
Cevapla